
HAFTASONU
Pazar günleri pazartesi alır beni.
Haftanın sonu bir nakarat gibi.


Son zamanlarda yaşanan saçmalığı hayretle ve dehşetle izliyorum. Aslında insanların inançlarını istedikleri gibi yaşamaları gerektiği fikrini savunuyorum, hayat görüşümde bu.. Ancak izlediğimiz ikiyüzlülüğe dayanamıyorum, bu yazıyı siyasi görüşümü belirtmek için yazmıyorum sadece siyasilerin insanları nasıl aptal yerine koymaya çalıştıklarını, nasıl rol yaptıklarını ve bu insanların memleketimin yönetiminde söz sahibi olduklarını izliyorum içim acıyarak..

Düşünsenize 1923 yılında Kurtuluş Savaşını örgütleyen ve yürüten "Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyetinin" devamı olarak Atatürkümüz tarafından kurulan bir parti, her söyleminde Atatürk'ün izinde olduklarını ilke ve inkilaplarını yaşatacaklarına and içen bu insanlar bugün Atatürk'ün en önemli devrimlerinden biri olan şapka ve kıyafet devrimini nasıl da göz göre göre çiğniyor ve çiğnetiyorlar! "Biz her nokta-i nazardan medeni insan olmalıyız. Fikrimiz, zihniyetimiz, tepeden tırnağa kadar medeni olacaktır. Medeni ve beynelmilel kıyafet milletimiz için layık bir kıyafettir onu giyeceğiz." M. Kemal Atatürk, 23 Ağustos 1925, Kastamonu. Tam 83 sene önce bu sözlerle ve koyduğu kanunlarla ilkesini kesin ve net çizgilerle çizen sevgili Atam, çizdiği bu yolun ilkelerini savunduklarını söyleyenler tarafından nasıl bir bir çiğnendiğini görüyormudur acaba? Umarım görmüyorsundur, umarım... 




Coca Cola su mataram, levi's bardak altlığım, starbucks muglarından yaptığım kalemliklerim uzun zamandır vazgeçemediğim eşyalarım benim.. bir de diğer masalara bakalım :)

Zeynep'in bilgisayarındaki starbucks stickerı :)


Tülinin İpod kutusu ve starbucks mugı:)
Cabbar'ın Peugeot arabaları..
Özgünün telefonundaki apple stickerı.. :)
Peki burdaki asıl soru biz bu markaların elçiliğini yaparken acaba markalar bizim için ne yapıyor? Üstüne birde para veriyoruz üstelik :) Nedir bize bu markaları hayatımızın içine kadar sokturan, gözümüzün önünden ayırmayan? Düşündünüz mü hiç nedir?
3 ay içerisinde 2 sevdiğim insanı kaybettim biri eşimin dayısı diğeri eniştem.. Cenazelerinde bulundum her ikisinindebir insanın sevdiği birini kaybetmesinden daha ne olabilir ki içini bu kadar acıtan? Diğer taraftan hayatın anlamsızlığı gerçeği ile burun buruna gelmek hırpalıyor insanı.. Kendimizi anlamsız şeyler için üzdüğümüz, hırpaladığımız anlar bir bir geçiyor insanın hafızasından, hele sevdiklerimizi anlamsız üzüşlerimiz o daha da yıpratıyor insanı..Obama’nın Facebook’ta 2 milyonun üstünde Amerikan destekçisi varken, McCain’in 600.000′di.Twitter’da bu rakam Obama için 112,000 iken McCain 4,600′de kaldı.115,000 üyesi olan BarackObama.com’a 1,800 video yüklendi,videolar 97 milyon görüntülenme alırken, site 18 milyon kez ziyaret edildi.28,000 üyesi olan JohnMcCain.com’a ise 330 video yüklendi, videolar 25 milyon görüntülenme alırken, sitenin trafiği 2 milyonda kaldı.Youtube’da da Obama kazandı.Asıl darbeyi Black Eyed Peas solisti Will.i’nin çektiği “Yes, we can” video klibi yaptı ve bir gecede milyonlarca Amerikalı tarafından izlendi.
Obama aynı zamanda mobil mecraları ve podcastlari de çok etkin bir biçimde kullandı, Facebook sayfasında savaş karşıtı duruşunu yansıtan “Pork Invaders” isimli bir video game yayınladı, iPhone için üretilen Obama Application’ı ile destekçilerinin Obama Söylemlerini arkadaş listesindeki kişilere göndermelerini sağladı…Çağımızı yakalayarak, diğer tüm adayların önüne geçti,başarılı bir online kampanya yürüttü de diyebiliriz..Öyleki, başkalarına da ilham kaynağı oldu; seçimler esnasında 500′den fazla Amerikalı politikacı kendilerine Facebook sayfası edindi.
Bu sonuçların ardından Türkiye'de yapılacak seçimleri merakla bekliyorum! Son seçimlerde bazı partilerin pazarlama bütçelerinin kesesini açtığını emailingler toplu smsler gönderdiğini pazarlama danışmanları ile çalıştıklarını biliyorum ancak Amerika seçimlerinin ineraktif kanalları kullanarak elde ettiği başarıdan sonra bizim siyasetçilerimiz ne kadar ve nasıl el atacaklar bu işe bekleyelim ve görelim!!!

Bu hırkayı isterim mesela :)

Bunu da :)

bayıldımmm..




