30 Ocak 2009 Cuma

Evlilik Fuarı Başlıyor!

Geçen sene bu zamanlar ne kadar da heyecanlı ve telaşlıydım 6 ay vardı evlenmemize ve alınacak, yapılacak bir sürü şey vardı nasıl yetişecektim nerden başlayacaktım. 99 depreminde evimiz yıkıldığı için pek çok anne gibi canım annemin benim için hazırladığı çeyizlerim enkaz altında kalmıştı. Depremden sonrada çeyiz olsun diye herhangi bir şey almamıştık, yani evlenmeye karar veridiğimizde nerdeyse hiçbirşeyim yoktu çeyiz adına. O yüzden biraz panikte olmaya başlamıştım, nasıl yetişip bu kadar çok şeyi nasıl alacaktım hem maddi hem fiziksel bir güç gerektiriyor bu işler. O yüzden evlilik hazırlığı yapan herkese kendisine çok iyi bakmasını tavsiye ederim özellikle son 6 aya girdiğinizde fiziksel olarakta çok yoruluyorsunuz.

Geçen sene bu zamanlar ben telaş ve panik içindeyken Evlilik fuarına gittik sevgili eşimle birlikte. Çok faydalı oldu benim için, evlilik dediğinizde aklınıza gelecek ya da gelmeyecek herşey var bu fuarda, ufkunuzu açıyor, kesinlikle fikir veriyor. Yeni evlenecek arkadaşlara kesinlikle gitmelerini tavsiye ederim. 6-8 Şubat 2009 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Saray’ında gerçekleşek.

Hazır evlilik konusuna girmişken, şimdi 6 aylık evliyim. Çok güzel bir hazırlık dönemi geçirdim ailelerimizn sıfır maddi desteği ile planlı ve organize şekilde herşeyimizi eksiksiz yaptık, tabi burda sevgili eşimin planlı ve organize olması, yaptığımız planlara beni adapte edip uygulmamı sağlaması benim en büyük şansımdı.

Evlilik hazırlıkları esnasında internette bu konuyla ilgili çok fazla zaman geçirmiş, pek çok şey okumuştum. Evlilik listesini hazırlamaktan tutun da, gelin saçına kadar herşey için blogger arkadaşlardan fikir edinmiştim, bu ihtiyacı çok net bildiğimden bende nasıl hazırlandığımı sizlere faydalı olması için biraz da olsa yol göstermesi için nacizane yazacağım. Pek yakında :)

29 Ocak 2009 Perşembe

Rugan Cazibesi!

Bayılıyorum şu rugan eşyalara, özellikle ayakkabılara.. ne kadar da çekici duruyorlar değil mi? Siyah rugan ayakkabı favorim. Bu sezon olduka trend rugan ayakkabılar, kemerler, cüzdanlar... Hem de rengarenk. Mutlaka edinmeli:) Işıltının fiyatlarını araştırdım, aşağı yukarı çoğu marka ışıltının cazibesini ürünlerinde kullanmış:

Portföy çanta: 184 TL. NINE WEST
Mor ayakkabı: 89.50 TL. CHARLES&KEITH
Kapitone çanta: 214. 20 TL. CALVIN KLEIN
Bordo çanta: 119. 50 TL. CHARLES&KEITH
Bot: 159.95 TL. BENETTON
Gri çanta: 335 TL. HOTİÇ
Siyah kemer: 149 TL. NG STYLE
Kırmızı kemer: 24.90 TL. BOYNER
Siyah ayakkabı: 99.90 TL. MISS SELFRIDGE
Bordo ayakkabı: 289 TL. CAMPER
Kırmızı ayakkabı: 259 TL. TOMMY HILFIGER
Gri ayakkabı:129 TL. MUDO ACCESSOIRES
Eldiven: 47 TL. PARK BRAVO
Portföy çanta: 119.50 TL. BANANA REPUBLIC

Britney ve Azmi



Kızı taktir etmek lazım. Yaşadıklarından, dağılmışlıklarından kurtulma çabası taktire şayan. Hani derlerya sıçramak için dibe vurmak lazım bazen. Aynen öyle işte. Dibe vurdu ve sıçradı Britney.

Bu resimlere baktıkça spor yapma zamanımın geldiğini hissediyor ve vicdanımı rahatsız ediyorum, özellikle çift kaşarlı tostumu yerken diğer yandan bu yazıyı yazıyor olmam pek bir rahatlatıcı oldu!!!

26 Ocak 2009 Pazartesi

Alternatif Hediye, Şahane:)

Hediye almaya da vermeye de bayılıyorum. Özellikle özel günlerde ne alacağım sorusu günler öncesinden kafamı kurcalamaya başlıyor. Geçen gün gezinirken şahane bir siteyle karşılaştım, çok güzel ve orjinal ürünleri var. Özel günler için ya da sevindirmek istediğiniz, sevdiğiniz için süper çeşitleri var. Devamını burdan görebilirsiniz. http://www.bonnyfood.com/

21 Ocak 2009 Çarşamba

Yeni bir Dünya mı Gerçekten?

Dün hepimiz tarihi bir güne tanıklık ettik. 60 yıl önce, Amerika'da lokantalarda yemek yiyemeyen siyahi vatandaşların zaferini ilan ettiği, aynı zamanda siya beyaz demeden milyonların umudu olarak Obama'nın yeminini ettiği dün, tarihe en kalabalık yemin töreni olarak geçti. Konuşmasında müslümanlara seslenen, terörle ilgili yapacaklarını belirten ve Dünyaya liderlik etmekte kararlı olduğunu belirten Obama'nın yemin töreni beni de inanılmaz etkiledi, her ne kadar canlı seyredemesemde sonradan izlediklerim ve okuduklarım açıkçası içimde umut fidanlarının filizlenmesine sebep olmadı değil. Ancak diğer yandan da biliyorum ki bu çok zor, kuralları belli olan bir oyunun piyonunun değişmesi oyunu ne kadar değiştirebilir ki? Oyunun değişmesini istese bile buna ne kadar izin verirler ki? Obama eğer gerçekten değiştirmeye çalışacaksa işi olağan üstü zor. Umarım istediklerini yapabilir ve bu yeni dünyada en azından çocuklarımız hatta onların çocukları rahat yaşar.

16 Ocak 2009 Cuma

Babalar ve Kızları

Küçük bir kız çocuğu için bundan daha mutluluk verici bir tablo başka ne olabilir ki? Babalar ve kızları arasında hep özel birşeyler vardır anne kız ilişkisinde olmayan. En güvenilir kucak, en yıkılmaz vücud, en ağlamayan gözler, en güvenilir sözler hep babalara ait değil miydi küçükken? Ben hep böyle hissederdim babam herşeyin en üstündeydi.. Yaşlar ilerledikçe bu duygum biraz değişmeye başladı sanki, babamında aslında en az annem kadar etten oluştuğunu :) onunda ağlayabildiğini, üzüldüğünü bazen yenildiğini görmeye başladım, gördükçe üzüldüm... Üzüldükçe anladım ki küçük bir kız çocuğuyken içimdeki babam aslında hayalimin bir ürünüymüş.. bazen o yenilmeyen, üzülmeyen, yıkılmayan babamı çok özlüyorum!

Nerden çıktı şimdi bu mesele diyeceksiniz. Ünlü babaları ve kızlarını gördüğümde benimde babamın kucağında olduğum günler geldi aklıma... Eğer benimde kızım olursa bir gün, babasıyla bu özel duyguyu yaşayabilmesi için elimden geleni yapıp onların bu anlarını teknoloji ile ölümsüzleştireceğim. Ölümsüzleştireceğim ki kızım (eğer olursa) benim gibi hatıralarını, hayallerini tekrar canlandırmakta zorlanmasın.

15 Ocak 2009 Perşembe

Seven Pounds


Son zamanlarda izlediğim en güzel film diyebilirim. Hüzün, gizem, mutluluk, merak gibi pekçok duyguyu bir filme sığdırmayı başarmış yönetmen Gabriele Muccino. Mart'ta Türkiye'de gösterime girecek olan bu filmi izlemenizi tavsiye ediyorum. Will Smith filmlerini zaten severim ancak pek çok film de olduğu gibi genelde sonu filmlerinin başından belli oluor sonunda ne olacağı ancak bu sefer gerçekten beni şaşırttı, hatta dram türünde bir aşk filmi olduğunu filmin son 1 dk sında anladım diyebilirim. Uzun lafın kısası izleyin derim.

13 Ocak 2009 Salı

Moleskine'ler...

Bu defterleri çok sevdim. işim gereği çok fazla not tutmam gerekiyor ve her toplantıya gittiğimde koca koca defterleri yanımda taşımaktan yorulmuştum ki pek sevgili eşim geçen sene elinde 2 tane moleskinle gelene kadar. Nasıl hayatımı kurtardılar bilemezsiniz. Toplantıya gitmesemde yazmayı çok severim, beni heyecanlandıran ya da unutmak istemediğim anları yazarım hep ama bu küçük sevimli defterler çıkmadan önce eğer yanımda yazacak birşey yoksa peçetelere not ederdim ama şimdi hep yanımda, daha önce de küçük defter yokmuydu ona yazsaydın diyenlere duyar gibiyim ama bu defterlerle tanışmadan önce böyle bir kültürüm yoktu aklıma gelmiyordu bir türlü çantamda ufak bir not defteri taşımak.

Geçenlerde kırtasiye alışverişim için girdiğim bir kırtasiyede envayi çeşitlerini gördüm orta boy, küçük boy, kalın, ince, renkli, siyah.. Kırmızısından aldım bir tane kendime :)

Biraz araştırma yaptım bu küçük defterlerle ilgili. Aslında tarihlerinin çok eskilere dayandığını neredeyse 200 yıllık bir geçmişinin olduğu defterin içinden çıkan kağıtta yazıyordu ama wikipedia da okuduklarım bu defterlere olan sempatimi biraz daha arttırdı.


1986 yılında üretimi durdurulmuş -fakat bir süre sonra yeniden üretilmeye başlanmış- olan bu defterlerin bu kadar sevilmesinin bir diğer nedeni de Picasso, Van Gogh, Buket F., gibi isimlerin bunları ellerinden düşürmemiş olmalarıdır.

Fransızların "Moleskin", İtalyanlarınsa "Moleschino" dedikleri bu akıl defterlerinin ilk olarak nerede doğduğu bilinmiyor. İlk olarak esin perisini kaçırmak istemeyen Fransız şairler için çıkarıldığı sanılıyor.

Bugün İtalya'da, Modo & Modo firması tarafından üretilen bu defterler, geçtiğimiz yüzyılda suya dayanıklı mürekkebin doğuşuna da neden olmuş. Moleskine sahipleri, yazılarını yağmura karşı bu mürekkeplerle korurken, kaybetme ihtimaline karşı defterlerinin ilk sayfasına geri getirene verecekleri ödülü yazarlar.

Bu kültürün günümüze kadar uzanıyor olması ve tekrar kullanılıyor olması pek hoş bence.

12 Ocak 2009 Pazartesi

Altın Küre Şıklığı


Favorim Eva'nın kırmızı şahane elbisesi...

7 Ocak 2009 Çarşamba

Yeni TL'lerimizi Çok Sevdim.

Bayıldım yeni paralarımıza. Eskisine göre minik, canlı,sevimli daha modern ve avrupai.

İlk basılanlarda imla hatası olduğunu ve toplandığını, bu olay duyulduktan sonra koleksiyonerlar tarafından tırım tırım arandığını ve kapışıldığını duydum. Bu olsa olsa sevgili Türkiye'm de olur herhalde. :) Yeni paralardan bolca istiyorum 2009da, cüzdanım dolsun taşsın inşallah :))))

4 Ocak 2009 Pazar


1 Ocak 2009 Perşembe